Bu sefer normalden daha uzun bir şekilde, nispeten az kesilmiş bir bölüm yaptık. Çok mu uzun oldu bilemedik, bölsek mi ve ardı ardına iki parça olarak mı yayına girse bilemedik. Eleştiri ve önerilerinizi yazarsanız çok sevinirim. Bölümle ilgili bir kaç not düşmek istiyorum: * Plato/Eflatun, Sokrat ve Aristo diyecekken hangi beyin hücrelerim aynı kişiyi iki kere söyletti bilemiyorum. * Contact filminde radyo dalgaları daha Jüpiter civarında bitiyor. Bu tabi olayı görselleştirmek için yapılmış bir tercih, Jüpiter ile aramız sadece 35 ışık dakikası civarında (ya da yörüngelerimizde ters taraflarda olduğumuzda bile 1 ışıksaati ölçeğinde). * 1936 Berlin Olimpiyatları'ndan önce de televizyon yayınları var ve tabi radyo yayınları da. Ancak güçlü bir yayın olduğu için ve ilk canlı olimpiyat olduğu için filmle ilgili yanlış hatırlamışım. * Bu arada bir ucundan diğer ucuna Samanyolu Galaksisi, 100 bin ışık yılı ölçeğinde. O yüzden 80 ışık yılı hiçbir şey sayılmaz, galaksimizde dahi. * Radyo dalgalarını ne mesafeden sonra artık ölçemezler sorusuyla ilgili şunu da söylesem daha iyi olurdu sanırım: Pratikte tabi Heisenberg belirsizlik prensibinin kısıtlamasına inmeye gerek kalmadan başka kısıtlar devreye girmiş olacak. Örneğin kozmik mikrodalga ışımasının fotonları baskın gelecek. Ancak bir ileri seviye sinyal işleme ile karacisim ışımasından ayıklarlar diye düşünebiliriz belki. Üstüne düşünmek lazım. * Star Trek'de karadelik bulup giderler demişim, kara delik değil solucan deliği demem gerekirdi. * Fotonlara "dokunmamıza" gerek yok. Gidebilecekleri tek hız maksimum hız. * Slinky'nin ağırlık merkezi tam ortasında (boşlukta). Üzerindeki bir nokta değil yani, yanlış anlaşılmasın. * Dolanıklığı anlatırken verdiğim örnekte, farklı eksenlere göre yapılan ölçümlerin birbirini etkileyebildiğini ifade etmemişim. Mesela x eksenine göre ölçülünce sağa dönüyor diyeceğimiz bir elektron, z eksenine göre aynı anda sağa ve sola dönüşlerin sahip olur (çift yarıkta her iki yarıktan geçebilme gibi). Heisenberg belirsizlik ilkesini konuştuğumuzda, nasıl ki momentum ve konum aynı anda istediğimiz hassaslıkta ölçülemiyorsa, x ve z eksenindeki dönmelerin ölçümü de aynı anda yapılamıyor. * Slinky ismini Betty James'in sözlükleri karıştırarak uydurduğunu söylemiştim. Dr. Oktay Doğangün, sözcüğün aslında daha önceden uydurulduğuna dair uyardı. Hakikaten "slink" fiilinden slinky sözcüğü kısa bir süre önce türetilmiş durumdaymış. etymonline.com sözlüğüne göre 1921'de başka bir anlamda kullanılmaya başlanmış. Yani tamamen yapay bir sözcük değilmiş. www.etymonline.com/search?q=slinky * Evrenin genişleme hızının nasıl ışık hızından fazla olabileceği epeyce soruldu. Buna tek tek çeşitli yorumlar altında yanıt verdim ama buraya da ekleyeyim, çünkü yüzlerce yorumun arasında sanırım kayboluyor: Evrenin "genişleme hızı", bir cismin hareket hızı gibi bir şey değil. Uzay-zamanın adeta ölçüsü değişiyor. Uzaydaki iki cismin arası 10cm olsun, 1sn sonra 11cm oluyor mesela. İki cisimden birinin tepesinde oturan, diğer cismin kendisinden saniyede 1cm hızla uzaklaşıyor olduğunu söyleyebilir. Bu ölçek değişikliği uzay-zamanda homojen gerçekleşiyorsa, o zaman birbirinden 100cm uzaktaki iki cismin arası da 1sn sonra 110cm'e çıkacaktır. Bu sefer cisimler birbirilerinden 10cm/sn hızla "uzaklaşıyor" gibi algılayacağız. Aslında bu cisimler gene bir yere "gitmiyorlar" aralarındaki uzaklığın kendisi (uzay) artıyor. Eğer birbirinden çok uzak cisimler varsa, o zaman aralarındaki bu uzaklığın birim zamandaki artış miktarı ışık hızından yüksek olabilecek. Gene, aslında cisimler ışık hızından hızlı hareket etmiyorlar, aralarındaki uzay genişliyor. [Bu duruma klasik analoji olarak şu gösterilir genelde: bir balonun üzerine boyanmış noktalar düşünelim. Noktalar aslında balon yüzeyinde kaymazlar ama balon şiştikçe birbirlerine olan uzaklık artar.] Gözden kaçırmış olabileceğim başka noktaları veya yanlış anlamaya sebep olabileceğini düşündüklerinizi her zaman olduğu gibi lütfen paylaşın. Ha bir de tabi slinky için güzel bir Türkçe sözcük bulalım. Benim önerim: "yürüyi". :-)
Hocam evrenin başından bu zamana kadar bilimsel olarak kesin ıspatlanmış zaman içinde bu zamana nasıl geldik bunu parçacıklar ve karakteristik özellikleri ve alanları daha detaylı etki çapları yani demeyi istediğim parça parça değil toplu olarak sırası ile bir sekilde hidrojen çıktı yüksek ihtimal büyük patlama ile bunun 380 bin yıl sonra olan mikro dalgadan biliyoruz ama ozamanlar bu ışık gama idi evren genişlediği için enerjisi düştü sonra bu dağınık hidrojenler şans eseri birbiri ile neden yakınlaştı sonuçta evren uzar gider uzuyor niye toplasınlarki hepsi zaten hidrojen haydi toplandılar zaman denilen şey uzay ile beraber entropi neden herseyi dağıtmadı yani demeyi istediğim ben bu işlemi topluyorum sırası ile açıklayamıyorum siz deneysel fizikçi olduğunuz için dikkatlisiniz bu konuda teorik kısmı bir köşede bırakıp bu zamana kadar gelişimizin sebebini merak ediyorum düşündükçe daha saçma sorular çıkıyor bizim gibi fizik cahili insanlardaniddalı olucak kesin bilgiyi istiyorum 14 milyar zamanın hesabını bize verebilirmisin hocam ?
Sizin gibi egolarından arınmış hocalarımız olması çok güzel. Bazı hocalar ne yazık ki ben biliyorum tavırlarında oluyorlar. Bilim insanı nasıl olur örnek olduğunuz için teşekkürler hocam.
Ne yani şimdi insanların üzerinde yıllarca yapışıp ürettikleri hatta zaten var olan bir şeyi 13 bölümde bilirdiniz mi? Afiyet bal olsun vallahi nedim 🤣🤣🤣 Hocaaaaaaaaaam nerdesin bea ?
Erkcan Hocam kariyerine yurtdışında da devam edebilirdi. Fakat o burayı seçti. O yüzden böyle kaliteli videolarını türkçe dinleyebiliyoruz. Minnettarız hocam size...
Bu kadar bilgiye rağmen izlemekten kendimi alamıyorum. Bazen devreler yansa da bu seri hiç bitmesin istiyorum. Elinize ve yüreğinize sağlık. Erkcan hocam gibi bir hocam olsa kesinlikle tahsil hayatım daha renkli olurdu.
Erkcan Özcan hocamızı dinlemek inanılmaz keyifli, harika anlatım ve betimlemelerle böylesi karmaşık konuları anlaşılır yapabilmek müthiş bir beceri, ve aynı zamanda ne kadar donanımlı bir altyapıya sahip olunduğunun göstergesi. Daha çok, daha sık böyle yeni videolar görmeyi umuyorum Erkcan hocanın anlatımlarıyla, ve sonsuz teşekkür ediyorum.
Oyuncağa uyan isim:😄 Sarmal Hareketli Yay...🤣 Şimdi gelelim, isim bulmaktan daha önemli konulara..: 1-)Bu karadelik denen arkadaşların neden içlerinden "veri-bilgi" iletilemiyor? Veri-bilgi bir foton değil, kütle değil, atom altı yüklü bir parçacık değil, sürtünmeye maruz kalan bir şey değil, basınçtan etkilenen birşey değil, kütle çekimden etkilenen birşey değil.Yani ben şunu anlayamıyorum... Birşeyden etkilenmeyen bir soyut kavram neden karadelik içinden kurtulamıyor? Ya da bizim halihazırda veri iletim için kullandığımız şeyler mi karadeliğe maruz kalıyor?Veri ileriminin extrem bir yolu bulunamaz mı?🤔 2.soru: 2-)Bizim tüm evreni çözebilmemiz için ışık hızına çıkabilmemiz gerekiyorsa, neden bunu kendimizi-vücudlarımızı ışığa ya da daha doğrusu fotonlara dönüştüremeyiz?🤔 Işınlanma-moleküler transportasyon mümkün olamaz mı?🤔
Değerli Hocam; kanalı yeni takip etmeye başladım. Geçmiş videoları ışık hızıyla izleyip yetişmeye çalışıyorum. ( ya da en azından ışık hızına yakın:)) Çok değerlisiniz gerçekten. bence video hiç uzun olmamış. Konuya ilgili birisi için su gibi akıp gidiyor. Özellikle evrenin ışık hızından daha hızlı genişlemesiyle alakalı vermiş olduğunuz balon örneği müthiş. Genel olarak verdiğiniz örneklemeler benzetmeler bence çok yerinde ve herkesin anlayabileceği nitelikte. Size, Flu TV ekibine, İlker Bey ve Serpil Hanım'a çok teşekkür ediyorum hocam.
Hocam şans eseri videonuza denk geldim çok güzel anlattınız. Saatlerce videonuz olsa sıkılmadan izlerim. Daha fazla çeşitli konulardan videolarınızı bekliyorum.
Valla hocam ağzınıza sağlık. Gecenin 2'sinden 3'üne kadar kafamdaki kablolar yanasıya kadar izledim ve hayranı olduğum hep uğraşmak istediğim fiziğe tekrar ilgi duydurduğunuz için teşekkür ederim. Sizi dinlemeye devam edersem bir üniversitede fizik için okumam gerekecek:)
Hiç bir şey Kesin olamaz diye bakılmamalı. O zaman Bilim gelişmez. Bizi bu bakış açısına alıştırarak Bilimde ilerlememiz Engelleniyor. Işık Hızı, bu günkü bildiğiniz bilgiye göre aşılamaz gibi gösteriliyor. Ama Işınlanma yapılabilirse Işık Hızını geçmiş olursun. Işınlanma da MÜMKÜN. Işınlanmanın Bilimini bulmaya çalışmak Lazım..
izlediğim en temiz anlatıma sahip fizik dersi niteliğinde bir videoydu erkcan hocam ağzınıza sağlık konuyu ne denli dikkate aldığınız apaçık belli ediyor kendini
O yay bana çizgi filmlerde uçurumdan düşmesi gerektiğini görünce farkeden kahramanları hatırlattı. 😄 Çok eğlenceli bir bölümdü. Her zamanki gibi harikasınız. Teşekkürler
Bu videodaki anlatım ve çıkarımlar "Denizler de birikmiş çöp dağlarını aklıma qetirdi" ve tabi "insanlar ne kadar duyarsız-şimdi bu çöpler nasıl temizlenecek-demir, plastik, camlar nasıl ayrılacak-çöpleri toplamada qörev dağılımları, ne kadar sürede ne kadar çöp toplanacak-toplam ne kadar zaman, iş qücü ve maddi imkan lazım olacak" vs qibi bir çok sorunun akıllara dolduğu" karmaşık, zorlu ve maliyetli problemleri de tabi akla qetiriyor. Oysa Denizler de ki çöp dağları, insanların Denizlere çöp dökmesiyle oluşmuyor. Şiddetli yağmurların sel ile birlikte Karadan sürüklediği çöpler ile oluşuyor. Sonuç olarak yine temizlenmesi qereken çöp dağları oluşuyor, değişen bir şey yokmuş sanılsa da, aslında asıl yapılması qerekeni yapmayı enqelliyor. Yani ilk çöp dağları temizlenecek olsa, insanların ikinci defa çöp dağları oluşturması bir sonra ki temizliği bekleyişin ana temelini oluşturur. Oysa yanlış bir tespit var. Bu sebeple, çöp dağları meselesi kısır bir dönqü ile problem uzun yıllar sürekli tartışılmaya devam edecektir. Tek yapılması qereken, sel sularının Denizlere açılan noktalarını çöpleri arıtacak şekil de düzenlemek. Bu kısır dönqüyü kıracak adımdır. Yani demek istediğim, uzun yıllar boyunca çöp düzeyinde konular ile uğraşmanın bir anlamı yok. Lüzumsuz kalabalığın önünü kesmek yeterli, ki çok önemli konuları tartışmak mümkün olabilsin. Ayrıca, ortalama 70 yıllık ömürler için ışık ile yarışmak çok önemli olmasa qerek, standart paket 2015 yada 2020 model bir doblo panelvan yeterli olur.. Ve 13.5 milyar değil. 3.22 milyar yıldır.
Hocam emeğinize sağlık, çok iyi içerik olmuş. İzninizle bir soru sormak istiyorum; sizin verdiğiniz örnek gibi, parçalar ayrılırken birbiri ile haberleşerek ayrılırsa gözlemcilerin nasıl ölçtüğünün bir önemi kalmaz ki. yani einstein tarafından sunulan teori nasıl çürüyor anlamadım.eğer parçacıklar ayrılırken, ben sol eldivenim sen sağ eldivensin diye ayrılıp gidiyorsa,kilometre uzaktan da olsa yan yana da olsalar sonuç doğru olur.yani parçalar ayrılırken kendi aralarında anlaıp ayrılıyorsa bunu nasıl çürütmeye çalıştıkları,yapılan deneyin bunu nasıl çürettüğünü anlamadım.
Hocam sabırla anlattığınız için çok teşekkürler. Bilmekle öğretebilmek çok farklı alanlar. Anlatıcı kendi bildiği şeyi karşı taraf da biliyormuş gibi süratlice anlatıp geçince bir süre sonra olaydan kopuyor insan. Sonra ne oluyor? "Fizikle aram hiç yok" oluyor elbette... Böyle tatlı tatlı, kendi biliyor olduğunu bir kenara koyup, dinleyicilerin bilmediğinin, hatta altyapılarının olmadığının sürekli farkındalığı ile öğretmeye çalışan emektar öğretmenlere çok şey borçluyuz.❤🌹🥀🌺🌻🍀
Sosyal bilim okuyan biri olarak şahane bir program olmuş bu seri hiç bitmez umarım bayıldım. Ilerde biraz okumada yapacağım bu konularda nereden başlamak lazım acaba? Hocanın belagat ise şahane umarım çoğalır hoca gibiler.
Erkcan hoca fiziği o kadar şehvetle anlatıyor ki; hepimize anlayabilecekmişiz hissi geliyor önce...bölüm bitince anlamadığımızı anlıyoruz. Hiiiç numara yapmayın olm.
Erkcan hocamıza saygılarımla, videonuzdan 1 yıl sonra bir soru sormak istiyorum: Dakika 15:50’den itibaren bahsedilen hız limiti, yakın tarihte nobel ödülü alan kuantum dolanıklığı ile değişmiş oldu mu?
Dolanıklık konusunu açmayacak sorumu hazırlayım diyordum ki ilerleyen sürede bu konuyu da açmış farkındalık seviyemi harika bir anlatımda bir üst dereceye tırmandırmıştır. Değerli katkılarından dolayı Sayın Prof Erkcan Özcan hocama çok teşekkür ediyorum. Sevgi ve saygılarımla.
ilköğretim mezunuyum , ders çalışmaktan , kitap okumaktan hiç haz almadım lakin sizin videolarınıza kadar hocam . videolarınızı severek dinliyorum arayı bu kadar açmayalım lütfen erkcan hocam
hocam mükemmelsiniz. ilker bey ve serpil hanımın da katkılarını göz ardı etmemek lazım. hocam biliyorsunuz, james webb uzay teleskobu yakında fırlatılacak. hakkında yazılan - çizilenleri okuyoruz, ancak, sizlerin de konu ile ilgili görüşlerinizi ve bilgilerinizi alabilsek, harika olurdu. tekrardan teşekkürler!
ilk kez izledim, çok etkileyici. teşekkürler. ve bir soru Özcan hocamıza, Bob Lazar'ı duymuşsunuzdur, onun bahsettiği yapay yerçekimi makinasını ve element 115'i de duymuşsunuzdur. uzay-zamanı bükerek, kütleli cisimlerin ışık hızından daha hızlı hareket edilebildiğini anlatıyor. bu konuda ne düşünüyorsunuz? böyle bir cihaz yapmış olsak, ışıktan daha hızlı hareket etmek gerçekten mümkün olabilir mi sizce?
Merhaba.. Öncelikle Erkan Hocamıza bayıldığımı belirtmeliyim.. muhteşem sevimli bir bilgi dehlizi.. Kanalınızı ve sizin konulara vakıf neşe katışınızı da oldukça beğeniyorum. Şimdi bir kaç notum olacak: Düşüncelerimi değerlendirir yanıtlarsanız ne mutlu bana: Daha 86lı liseli yıllarımda Einstein'in ışığın hızı aşılamaz kuramına karşı çıkıyordum.. Hocamız da aslında bunun olası olabileceğini ifade ediyor bir yandan. Işığın sınırı kendi evreniyle (belki evrenimizle) sınırlı diyeceğim tam olarak o da değil. Işığın da sıçrayabileceği başka boyutlar olabilir. Bir şeye sınır koymak var olmaya aykırıdır. Düzensizlik düzen yaratıyor.. ve bu sonsuz tekrarla oluyor.. bir düzensizlik yarattığı düzenden kopamaz. Kopsa "şu an" var olmaz. Sonsuz olan örneğin elektronun kendisi, ya da bildiğimiz ufak maddelerin dahi sonsuza dek yaşayacak olması değil kendi içindeki sonsuzluktur ve sonsuz sayıda olmasıdır. Çünkü cismin (sicim) kendisi sonsuzluktur. Ve burada bir döngü olmalıdır. Ama sonsuz yönde döngü.. Örn. bir çember içinde değil. Yani entropi yok olma olamaz.. Yok olma algımız bir yanılsamadır.. Evrende herşeyin düzensizliğe doğru evrildiği eksik bir bilgidir.. Belki bu koocaman döngü küçücük başka bir olayın bir parçasıdır. Yok olma yeni var olmaları tetikleyen bir denkleme sahiptir.. Öyle olmalıdır.. Burada devreye giren fiziksel olaylar sonsuzluğu var eden reaktörler gibi devinimleri, sıçramaları ve dönüşümleri tetikler ya da bir nevi yaratır. İş bu döngü ve devinimler arasındaki ilinti ve yasaları bulmakta.
Hocam merhabalar, kanalınızı ve içinde bulunan bu video formatını çok seviyorum. Videoyu izlerken aklıma bir soru geldi. Mümkün değil biliyorum anlattınız fakat eğer ışık hızını geçebilseydik bir şeyleri görmemiz mümkün olmayacağı için (nesneden yansıyıp bize gelmesi gerektiğini düşündüm) ışık hızını geçmemiz manasız olmaz mıydı?
Hocam şimdi ben bütün bölümlerinizi sabırsızlıkla izliyorum. Ve gerçekten bu bölümde fizik adına önceki bolumlerin üzerinde bir level e geldik. Çok teşekkürler. Simdi sorumu sormak istiyorum: Eğer ışık hızı bizim içinde bulunduğumuz evrende maksimum hız ise ve en hızlı iletim yöntemi ise ( Einstein in ötesine geçmediğimiz sürece) ve EVREN sürekli genişlemeye devam ediyorsa; ışığın mutlak hızı artıyor mu azalıyor mu? Yani milyarlarca yıl sonra ışık şuankinden daha hızlı mı olacak mesafeler arttığı için sabit kalıp azalacak mi gözlemcilere göre??? ÇOK TEŞEKKÜRLER KAFA AÇIYORSUNUZ 😇
Işığın hızı gözlemcilerin hızına göre sabit olduğu için ve eter gibi içinde yayılacak bir ortama ihtiyacı olmadığı için evren genişlese bile hızında bir değişiklik olmuyor. Işığın hızını Maxwell"in denklemlerden keşfettiği gibi elektromanyetik dalgaların hızı olarak düşünürsen sabit kalacağını anlayabilirsin. Evrenin genişlemesi uzay dokusundaki genişleme, ışığın hızında değişikliğe neden olmuyor. Ayrica kutlecekim dalgalari da ışık hizi ile ilerliyor mesela bu durumda onun hızında da değişiklik beklemen gerekir ama evrenin genislemesi hızda değişiklige neden olmuyor dalgaboyunu değiştirebiliyor vs vs fizikci değilim bildiğim kadarıyla yazdim hatalı olan yerler varsa benden daha bilgili birisi düzeltebilir saygılar.
Sizi tebrik ediyorum arkadaşlar. Yay testiniz ile yer çekiminin olmadığını ispatlıyorsunuz. Gerçekten yer çekimi olsaydı; koskoca yer çekimi kuvveti şu kıytırık yayın birbirine kavuşmasını ve havada asılı kalmasını beklemezdi. 1 tık alta ki yaya (anahtara, insana) destek atar ve anında (anında :) ) adı üstünde ya çekerdi. YER ÇEKİWİ :)
Yaaa bende teorik/astro fizikçi olmak istiyordum. Yaşamın ama başka planları varmış bizim için. Ama yine de yüzeysel de olsa kafam bastığı kadar takip etmeye çalışıyorum. Bu videonuza bugün tesadüfen rastladım. Böyle türkçe videoların olması çok faydalı. Almanya'da büyümüş ve hala yaşayan birisi olarak türkçe teknik terimlerin de karşılığını öğreniyorum. Hocamız da konuları amatörlerin bile anlayabileceği şekilde anlatıyor ve kendisi de çok sempatik. :) Teşekkür ederim hepinize.
Bu yılki Nobel fizik ödülünü alan çalışmayı konu alacak bir program yapar mısınız? Işık hızı, en azından bilgi iletiminde, geçilmiş oldu. Einstein yanıldı. Merakla bekliyorum yorumlarınızı.
@Bart Timeless An account, for instance, cited that the average attention span in children is: 6-10 minutes for 2-year-olds; 9-15 minutes for 3-year-olds; 12-20 minutes for 4-year-olds; and, 14 minutes for 5-year-olds.[2] For time-on-task measurements, the type of activity used in the test affects the results, as people are generally capable of a *longer attention span when they are doing something that they find enjoyable or intrinsically motivating.[5]* Attention is also increased if the person is able to perform the task fluently, compared to a person who has difficulty performing the task, or to the same person when he or she is just learning the task. Fatigue, hunger, noise, and emotional stress reduce the time focused on the task. Common estimates for sustained attention to a freely chosen task range from about 5 minutes for a two-year-old child, to a maximum of around 20 minutes in older children and adults.[5] *After losing attention from a topic, a person may restore it by resting, doing a different kind of activity, changing mental focus, or deliberately choosing to re-focus on the first topic.* *[7]* 2. Schaefer, Charles; Millman, Howard (1994). How to Help Children with Common Problems. Northvale, NJ: Jason Aronson Inc. p. 18. ISBN 9781568212722 5. Cornish, David; Dukette, Dianne (2009). The Essential 20: Twenty Components of an Excellent Health Care Team. Pittsburgh, PA: RoseDog Books. pp. 72-73. ISBN 978-1-4349-9555-1. OCLC 721335045. 7. Fortenbaugh, Francesca C.; DeGutis, Joseph; Germine, Laura; Wilmer, Jeremy B.; Grosso, Mallory; Russo, Kathryn; Esterman, Michael (2015-08-07). "Sustained Attention Across the Life Span in a Sample of 10,000". Psychological Science. 26 (9): 1497-1510. doi:10.1177/0956797615594896. ISSN 0956-7976. PMC 4567490. PMID 26253551. iyi günler dilerim şaklaban kurnaz ergen abicim :D
@Bart Timeless bilimsel bilginin kaynağı olur, nerde yazdığını söyle millete hakaret edeceğine. ben de kıçımdan atıp bilimsel derim, attention span ve bıkmak bambaşka şeyler, ayrıca attention span de değişkendir eğer 10 kelime lügatınla bıkmaktan kastın oysa. her insanınki 40 dakika olamaz ayrıca nasıl bi saçmalık, adhd'si olan birinin de 40 dakika attention spani olduğunu iddia ediyorsun? özür dileriz internette rastgele birine inanmadığımız için 😴😴
@Berlinkopft Custer insanların bilimsel bir bilgi verildikten sonra hâlen şaklabanlık yapmaya devam etmesi de kendi seviyelerini gösterir. Karşındaki insanı itibarsızlaştırmaya çalışıp minyatür dünyanda belki akıllıca olabilir ama kendi dünyanda benimkinde değil hadi uzayın kendini kurnaz sanan zavallı ergenler.
@Bart Timeless ben sana çok konuştum asıl be, geri zekalı. insanca bir şey anlattım şurda maksimum uzun videoyu bölerek izlemeyi akıl edemeyen insan zekası :d senin bilimle falan işin olmaz sen en iyisi değerli vaktini burada erkcan hocadan bırakarak harcama 😁 lol de bok gibi oyun ayrıca
Soruları soranın çok güzel bir düşünce yapisi var. Cevaptan çok sorular daha önemli bence. Einstein' ın "mesafeler arası korkunç olay" dediği iki parcacik hareketini ayrı bir videoda incelemeniz daha güzel olur diye düşünüyorum. Teşekkurler emeğinize👏
Öncelikle ilk kez bu kanal ile karşılaştım çok güzel anlatılmış teşekkür etmek istiyorum. Asıl soruma gelecek olursam yerellik ilkesine dayanarak teleportasyonun imkansız olduğunu söyleyebilir miyiz? Kuantum fiziğindeki iki ayrı parçacığın algoritmasını öğrenmek bizi bu konuda geliştirir mi? Bir de evrenin genişlemesine ışık hızıyla yetişemiyorsak evrenin genişlemesini hız olarak kabul edersek bu ışık hızından daha hızlı bir hız değil midir?
Böylesi konuları bu kadar keyifli ve anlaşılır sunduğunuz için çok teşekkür ederim. Erkcan hocam, İlker bey ve emek veren herkese sonsuz şükran.. Umarım bu seri devam eder uzun süre.. Saygılar...
Hocam, ışık hızının neden saniyede 300.000 km olduğu ile ilgili bir başka videoda bunu evrenin dokusundan gelen, vakumun manyetik permeabilty ve permittivity değerleri ile ilişkili olduğu söylenmişti. Peki kütleçekim dalgaları neden bu hıza riayet etmek zorunda, sonuçta bu sabitler elektromanyetizmanin sabitleri kütleçekim neden bunlardan etkileniyor.
Hocamıza sorabilir miyiz? Yay deneyinde yer çekimsiz bir ortamda teknik olarak iki taraftan da aynı anda bırakırsak ne olur ve toplanınca ne tarafa gider?
Hocam açıklamalar süper iyice aydınlandık teşekkür ederiz. Ancak şöyle bir soru aklımıza geliyor; madem evren bu kadar geniş ışık hızı da bize göre çok büyük bir hız olmasına rağmen evrende küçük bir değer ifade ediyor. (En azında ben bu şekilde yorumladım) neden ? çünkü bahsedilen mesafeler çok büyük. Peki NASA, Yada diğer uzay ajansları 30 yada 50 ışık yılı uzaklığında dünya benzeri gezegenler keşfettiğini açıklıyor. 1. si böyle bir hız ile çalışan en azından insan yada canlı taşıyabilecek bir araç yok uzun bir süre de yapılabilecek gibi görünmüyor. Bu konuya da bir açıklık getirmeniz mümkün mü dür ?
Erkcan hocam; slinky'i tam kapanmaya yakın, onu tekrar yukarıya itebilecek bir mekanizma geliştirsek bu basit sistemle sürekli havada asılı kalır mıyız? Hatta bu sistemin gücü ile oynayarak yavaş yavaş aşağı inmemimizi de sağlamamız mümkün mü?
Ben cevaplamış olayım müsaadenizle; söylediğinizi yapabilmek için her halkanın istediğimiz konumda kalması için yukarı doğru bir kuvvet uygulamamız gerekir. Toplamda halka sayısı çarpı halka başına uyguladığımız kuvvet = net kuvvet olur. Bu basitçe slinkyi kapalı halde yukarı kaldırmak için kuvvet harcamaya karşılık gelir. Yani minik bir helikopter bağlamak gibi olur.
17:15'i dinlerken aklıma ESG geldi, ışıktan daha hızlı bilgi iletmeye çalışıyordu. x0.75 hızında zamanı bükerek dinliyordum. Çok güzel programdı teşekkürler.
Bir sacmalik da nacizane ben ekleyeyim: M31, Andromeda'daki büyük gök ada... Bizden (Samanyolu) yaklasik 3.6 milyar yil daha genc... Uzayin genislemesine verilen bilindik bir model vardir, üzerine noktalar yapilmis bir balonun sisirilmesi... Balon sisirildikce noktalar birbirlerinden uzaklasmaktadirlar. E, o halde M31 ne demeye 4- 10 milyar yil zarfinda hem de Günes'e nokta hedefli üzerimize geliyor? Eger Big Bang (Urknall) varsayimi temelinde aktivite kazanan evrensel materyallerin radyal hareketlerine ragmen tanjantsal bir yön izleyerek birbirlerine ilismemeleri beklenmez mi?
Lise 1'e kadar matematiğim çok iyiydi. Severdim. Ünitenin birinde +1-1 eklenen bir formül vardı. Sinüslü kosünüslü konulardan biri galiba. Felsefi olarak determinist bir insanım matematiğinde determinist olduğunu düşünürdüm. Bu konuyu matematiğe bir türlü yakıştıramamıştım. Evet +1 ekleyip sonra -1 çıkartınca sonuç değişmiyordu ama işlem bu şekilde ilerleyebiliyordu. Bu bir hileydi. O derece ihanete uğradım ki üniteyi bile unuttum. Şimdide fizikte hileler var üstelik bunu evrenin kendisi yapıyor. Biz onu anlamaya çalıştıkça her katta bir öncekini yanlışlayan bilgiyle karşılaşıyoruz sinir bozucu olan da bunun işe yarıyor olması. Dolanıklık ilkesine gelince de "biz sebeplerini bulamıyoruz diye sonuçlar değişmiyor. Determinist düşünce orada da geçerliliğini sürdürüyor".
mimarım ve atalet kavramını mimarlık sayesindde öğrenmeyi başardım. keşke lisede veya daha öncesinde fiziği bizlere böyle anlatabilen kişiler tanısaydım ve fizikten daha erken zevk alabilseydim hayatım farklı bir yön alabilirdi.
Işık hızından daha hızlı veri iletişimi teorik olarak mümkün. Hem de anlık. Bütün evrendeki açısal momentum korunumdan yola çıkılarak düşünülmüş. İnanıyorum ki bu teknoloji geliştirelecek ve cik uzaktaki kolonilerle veya uzay araçlar8 ile anlık iletişim olacak.
49 dakika şu gibi akıp geçti. Güzel anlatımıniz için teşekkürler. İkiye bölünen elektronlarin birbirine bağlı olduğunu söyleyebilirim. İsterseniz başka bir galaksiye gönderin, periyotları aynı olduğu sürece aralarında göremediğimiz bir bağ var
Erkcan Hoca her zamanki gibi muhteşem bir enerjiyle dolu. İlker ve Serpil Hocalar da tam sevdiğim saçmalıkta sorularla tadınman yenmez kıldılar programı.
bu videoyu izlerken aklıma şöyle bir soru geldi. teleportation (ışınlanma) nedir? ışık hızından dahamı hızlı olacaktır ve mümkünmüdür? video super olmuş teşekkürler!
Mükemmel ya evrenin bir ucundan diğer ucuna bilgi gelirken evrenin genişleme hızına yetişemediği için bilgi bize hiç ulaşamaz o yüzden yoktur. Gözlemlenen evren .
Tevazu gösterip soruma cevap verdiğiniz için müteşekkirim. Bu durumda şımarmış olmalıyım ki size bir soru daha iletmeme göstereceğiniz anlayışa sığınıyorum. Işık hızıyla ölçüm yapabilmek için oldukça uzun metal ve yatay uzatılmış askıda bir çubuğu bir tarafından yukarı kaldırdığımızda bize yakın tarafının hareket etmesi hangi fizik yasasına dayanarak ışık hızından daha yavaş hareket etmesini etkiler. Teşekkürler
Hocam şimdi şöyle birkaç soru sorayım: Birkaç yerde evrenin/uzayın ışık hızından daha hızlı genişlediğinizi belirttiniz ( 23:53 ). E hal böyle olunca ışık hızını geçmiş olmuyor muyuz? 2. Sorum da; bir uzay mekiğinin içinde koridoru boyunca başka bir araç ile gidebildiğimizi düşünün, uzay mekiği de ışık hızının biraz altında bir hızla gittiğini var sayalım. Uzay mekiği ile aynı yönde bu araç ile gidersek, sabit bir yere göre bu küçük aracın hızı = uzay mekiği hızı + küçük araç hızı olur. Bu küçük aracın da hızı yine ışık hızı altında var sayalım ama hem uzay mekiğinin hem de uzay mekiği içindeki küçük aracın hızlarının toplamı ışık hızından fazla olursa: Bu küçük araç dışarıdaki bir sabit noktaya göre ışı hızını geçmiş sayılmaz mı?
Şimdilik bilinen o; ışık hızı aşılamaz daha hızlı bir şey yok. Fakat bu değişmek üzere; kuantum fiziği bize ışık hızının üst limit olmayabileceğini işaret ediyor.
Çok güzel bir kaynak, ellerinize sağlık. Yalnız bir yerde (13:50) itirazım var. Ben de Başkent Üni.de EEM514 Doğrusal Sistem Kuramı - I dersini alan biri olarak yay ve kütlenin enerji tutan/biriktiren (storage) element olduğunu öğrendim. Bahsettiğim anda, yayın ucundaki cismin bir şeyden haberdar olması gerekmiyor, onu yaydaki enerji kuvvete dönüşerek tutabiliyor. Yani bir kuvvet zaten var. Tahmin edebiliyorum kuantum teorisindeki süreç ve ışığın hızı aşıldı mı, aşılmadı konusuna giriş için bu ifadeler söyleniyor. Ama işin aslı, bu kadar güzel bir videoda ufacıcık da olsa bir hata olmasını istemediğim için bu yorumu yazmam gerekti. Saygı ve sevgilerimle,
23:45 bu konsepti ilk kez 5.sınıfta evrende yolculuk isminde bir kitapta okumuştum. hani bitince insanda mutluluk ve hüzün karışımı buruk bir his bırakan 'güzelmiş' dediğin filmler olur ya. işte öyle bir hisse kapılmıştım. evrenin kocaman bir akvaryum olduğunu öğrendim ama en azından yüzdüğüm suyun farkında idim. bu da güzeldi. uzağa bakmak geçmişe bakmak demek. bu, sanırım, nostaljiye çok farklı bir yönden şahitlik etmek oluyor.
Kuantum bilgisayar tanım gereği bilgisayım işlemlerini kuantum fiziği temellerine dayalı olarak yapan ve bu sayede klasik bilgisayarların ulaşamayacağı işlem gücüne ulaşabileceği varsayılan sistemlere deniyor. Kuantum bitlerin (kubit) fiziksel uygulamalarından biri olan kuantum bilgisayarların çalışma prensibi genel olarak atom altı parçacıkların kuantum süperpozisyonuna ve kuantum dolanıklığına dayanıyor. Süperpozisyon özelliği sayesinde kubitlere kodlayabileceğimiz bilgi miktarı üssel (exponential) olarak artıyor. Klasik işlemcilerde bilgi tek tek işlenirken (her olasılık ayrı ayrı denenirken) kuantum bilgisayarlarda süperpozisyonları ve dolanıklıkları paralel olarak aynı anda manipüle edebiliyoruz. Kuantum paralelliği olarak adlandırabileceğimiz bu işlem klasik bilgisayarlarda kullandığımız paralellik ile farklı: paralel işlemci stratejisi üzerine inşa edilen klasik süper bilgisayarların performansı en iyi ihtimalle lineer olarak artıyor. Çünkü klasik paralellik çözülmek istenen problemi küçük parçalara ayrılıp parametre uzayının farklı işlemcilerde yine teker teker denenmesinden ibaret.
Belkide mümkündür. kütlenin uzayı büktüğünü değil de genişlettiğini farz edersek ve ışığında hızının uzaydan bağımsız olarak sabit kabul edersek pek tabi mümkün olabilir.
hocam yalnız insanın göz ile yani görme duyusu ile gözlemlediği en hızlı bilgi ileticisi ışık. Bundan daha başka ileticileri algılar hale gelebilir mi insan? Yani hem manevi anlamda bir soru olabilir bu. Hem de insan dışı bilgi alıcılar ışıktan daha hızlı sinyalleri okuyabilir mi?
acaba Erkcan hocaya bir dahaki bölümde sormanız mümkün mü? ışığın uzaydaki hızı ne olsa 300 binden fazla, ne olsa az olurdu? uzayın dokusu nedeniyle tam olarak 300 bin olduğunu anlıyoruz ama hangi değişkenler bu hızın daha yüksek olabilmesine engel oluyor? bu bilebildiğimiz bir şey mi?
3:24 güdüsel fizik. bu kavramı öğrendiğim için şu an kendimi bugünlük olmuş sayıyorum. keşke ilkokulda iken de bilseydim. fizik problemlerini sürekli böyle, aklımda canlandırarak çözüyordum ama kimseye anlatamıyordum :/
Erkcan hocaya bir sorum var? Eğer dünya ters yönde dönseydi bunun fizik kuralları(kastettiğim formüllerde ki değişim) açısından, manyetik alan, açısından açısal momentum açısından herhangi bir değişim olur muydu? Teşekkürler..
Zaten geçmişte tam olarak tersine dönmesede manyetik kutuplar epey bi yer değiştirmiş. Manyetik kutbun yer değiştirdiğini dağlara sabit olan manyetik kayaçları inceleyerek bulmuşlar... Manyetik kutuplar yer değiştirse veya kutup eksenleri Güneş'e göre sabit kalır da yer kabuğu mağma tabakası üzerinde hareket edip tepe taklak olursa, kabuk üzerindekiler bakış açısına göre Dünya tersine dönüyormuş gibi görünür ve Güneş, yer yüzünde yaşayanlara göre, Batı yönünden doğuyormuş gibi görünür :)
merhaba hocam ayırdığınız tüm zamanınız için çok teşekkürler . hocam naçizane mantık yürüterek bir soru sorma ihtiyatımı yadırgamayın hocam bir kaynak düşünelim sonsuz zaman ve vektörde bu kaynağın akış vektörlerinden 1 zaman vektörü 2 kütlesel temel çekim vektörü gibi dalgasal kaynakları kıssaca çeşitlendirdiğimizde; birbiri ile bağlantılı etkileşim li dalgaları olduğunu farzettiğimde kütlesel çekim ve temel madde titreşimini nötrleme yoluna sahip olsaydık.! soru 1: sizce zamandan madde soyutlanıp tamam i ile geride hiç bir yansıma olmadan yok mu olurdu. soru 2: aksi durumda zamanda ki maksimum sürtünmeden dolayı ışık gibi maksimum hıza mı çıkardı. sizin görüşünüzü çok merak ediyorum bu soru size ulaşıyor ve okuyor sanız rica etsem yorum yapabilirimsiniz.
Büyük Patlama sonrasında yaşanan enflasyonda ışık hızı aşılıyor, ayrıca gökadaların birbirinden uzaklaşma hızı da ışık hızından fazla olabiliyor bu nasıl mümkün oluyor? Bir de sormak istediğim, bir cismin hızı bana göre 10km/s iken başka bir cisme göre ışık hızında olabilir, o zaman bu cisim hakkında ne düşünmemiz gerekir?
her hangi bir hızın aşılmaması.. fiziğin temel yasalarına aykırı bir durumdur.. oyle yada boyle.. bir gün gelecek ışık hızıda dahil her türlü hızların aşıldığı ispatlanacak.. bin yıl sonra bu konuya kaldığımız yerden devam ederiz