Darbeler 1: Demokrat Parti - Olmaz Öyle Saçma Tarih Bölüm - Emrah Safa Gürkan - B27 

"Türk milleti ikiye bölünme fırsatını yakalarsa bölünür abi" fena patladim burda ahshdhjddbjdjd

"Ben siyasete, sen Nezarete" - Emrah Safa Gürkan (2020 FluTv darbesi sabahı)

“Ben tipik bir Türk olarak muhalefette olduğumda demokratım.” Sanırım tüm bölümün özeti bu :)

“Bizim gibi düşünmeyeni affetmiyoruz.” Bütün sorunların yüzde doksan beşinin kaynağı budur.

Ya hocamızın şu yorum genişliğini çok beğeniyorum .Tarihçi olmak bu işte . Karşılaştırmaya giriyor ya ama her şeyi katıyor bunun içine. Her dönemi kendi içinde değerlendiriyor bu da olması gereken şey zaten . Mesela Mustafa dış yardımlarla yapılan şeyleri vatan hainliğine yaklaştırdı ama onu bile kendi kapsamını genişleterek cevapladı. Biz halk olarak bu sorun var işte şimdikiler işte Tayyip dönemi şöyle iyi böyle iyi der karşılaştırmayı gider Kıbrıs savaşı sonrası ambargo yemiş Türkiye ile yapar. Biri Menderes zamanında böyle böyle oldu der, kıyaslamayı kurtuluş savaşı sonrası Türkiye ile yapar önce bizim tarihi düzgün okuyup anlayıp öyle yorum yapmayı öğrenmemiz lazım

1 saat olmasına rağmen gayet akıcı ve bir defada izlenir bir video olmuş. Emeklerinize sağlık. Ayrıca hapse atılan, linç edilen komedyenlere yer vermeniz de çok kıymetli.

Çok teşekkürler, evde olmayı keyfe çeviren değerli insanlarsınız. Sağlıklı huzurlu mutlu günler.

"Demokrasi muhalefetteyken işe yarayan bir şeydir." ESG

Öncelikle emek ve birikiminizin önünde saygıyla eğiliyorum. Çok teşekkürler bu değerli paylaşımlar için. “Türkiye’nin mozaiği o, iyi kötü diye ayırmıyorum, bir şey yapmak kişinin fıtratına kalmış” kısmına vuruldum, belki en kesin gerçeğimiz...

Hocam devamı gelsin. Siyaset yapmanız özellikle güncele yakın tarihi ele almanız çok iyi bence

Bu tip videoların devamını bekliyoruz. 1 saatlik video boyunca sadece esg nin yüzü yerine anlattığı konularla ilgili görsellerle desteklenmesi içerikleri daha ilgi çekici hâle getirebilir. Teşekkürler.

Bir kere daha hayran kaldım. Tarafsız kalabilmesine, bilgisine, anlatisina, samimiyetine... Selamlar saygılar

Demokrat parti bir noktada sanki hiçbir kötülük yapmamış gibi anlatılmış bu bölümde. En azından 1-2 dakika 6-7 Eylül olaylarından bahsedilse hem biz 6-7 Eylül olaylarının iç yüzünü daha iyi öğrenmiş olurduk. Hem de bölüm daha bir tam olurdu diye düşünüyorum. Ağzınıza sağlık bu arada :) Yapımda emeği geçenlerin de ellerine sağlık.

İlker Hocam ben de Demir Kıratı izledikten sonra aynısını demiştim. Nasıl değişmez bir zihniyet bir toplum nasıl yerinde sayabilir diye. Ama izleyene kadar ben de farkında değildim aynı şeyler olduklarının. Tarih öğrenmek ve kıyas yapabilmek gerçekten bu yüzden önemliymiş. Teşekkürler emeğinize sağlık.

Hocam zaman su gibi aktı ağzınıza sağlık. Bu dediğiniz konuları zaten kitabımızda çok detaylı olmasa da değinmiştiniz. Yakın çağ siyaseti ve tarihi ile ilgili bir kitap yazarsanız çok severek okurum :) aslında anlaşılıyor ki dünden bugüne Türkiye yönetiminde hiçbir şey değişmemiş. Emrah hocanın dediği şey çok önemli halk adam öldürmeyi bile affediyor ama kendi fikrinde olmayanı affetmiyor. İlker hocada değindi stand up yapan arkadaşı savunduğum için sevdiğim bir arkadaşım bunun savunabilir bir tarafı yok diyip beni Atatürk'ü sevmediğimi iddaa etti. Aynı görüşte olduğun insanlarla bile bazı fikirlerde anlaşmakta zorluk çekiyoruz. Vee bir kez daha tarih çıkarımlarından anlıyoruz ki CHP hiçbir zaman tek başına iktidar olamayacak. Bugün bile eminim çoğu insanın fikirlerini ifade eden partilerin çok az olduğunu görüyoruz. Maalesef ki 5 partiden birine oy atmamız isteniyor bugün bile çok çeşitlilik istemiyor ve tehlike olarak görüyoruz.

olaylara kronolojik bakışlarınıza ve dönemsel detaylara göre analiz etmenize bayılıyorum.

Öncelikle teşekkürler hocalarım. Gerçekten bahsettiğiniz gibi Türkiye'de demokrasi çok geç geldiği için sürekli sancılarını çekiyoruz hala toplum olarak monarşi kafasından çıkılamadı. Özellikle linç kültürüne değinmeniz de çok güzel çünkü halk olarak bu tarz şeylerden kurtulunca fikirlere saygı duyunca demokrasiye sahip olucaz. Herkesin her şeyin düzelmesini isteyip bir şey yapmaması ile değil. Benim sizlerden tarihçi olarak öğrenmek istediğim konu özellikle şu demokrasi süreci belki rayına oturur geri dönüşleri vardır fakat neden bizim ülkemizde doğal güzelliklere karşı böyle bir bilinçsizlik talan rant üzerine bir sistem var? Bununla ilgili bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Böyle kaliteli bir kanalı bu zamana kadar nasıl keşfedemedim ben kendimden utanıyorum...

Hocamlar merhaba, videolarınızın hepsine Türkçe ve isterseniz İngilizce de altyazı yapmak istiyorum. Yabancı arkadaşlarıma gönderince anlamıyorlar anlattıklarınızı da :D Teşekkürler.

Kaliteli içerik budur. Siyaset ötesi bir içerik türk insanı olarak gerçekten en büyük eksiğimiz empati karşı görüşüde anlasak ne kadar iyi olucak.

Hocam selamlar, öncelikle çok büyük saygı ve sevgi duyduğumu bilmenizi istiyorum. Çok güzel ve anlaşılır şekilde anlatıyorsunuz. Bulamadığım bir bilgiyi sizden talep ediyorum. Cevap verirseniz çok müteşekkir olurum. Tercihli seçim nedir? Google da bunu arttığımda sonuç çıkmadı. Okuduğum siyasi bir kitapta bunu söylüyor ama ne demek istediğini anlayamadım. Teşekkür ederim

Çok müthişsin hocam 💙💙 FLUTV yi ele geçirmen için her zaman arkadayız “ ESG çok yaşa kılıcın değsin arşa “

Ufuk açmaya devam ağzına sağlık esg.sizin gibi 4-5 insan daha dinlesek muasır medeniyetler seviyesine ulaşırız.

Hocam; Irak, İran, Suriye, Fransa, Almanya gibi ülkelerle karşılaştırdığınız siyasi, ekonomik tarihimizi Güney Kore ile de kıyaslayan bir program hazırlar mısınız?

Esg ve İlker canikligil ikilisi ayrılmasaydı iyiydi. İlker in ortaları çok güzel. Hocamız olaylara tamamen farklı bakış açılarını dile getiriyor

Hocam, ikiniz de, çoğunlukla objektif argümanlara dayalı, farklı bakış açılarınızı, tatlı bir şekilde, birbirinize ve bize açıklıyorsunuz, tahminim birçok izleyici de, bu sebepten sizi severek izliyor, ayrıca veysi ve nazım a da selamlar :) ayrıca ikinize birden benzediğimi hissediyorum, inanın ilginç bi kombinasyon oluyo

Dimağınıza sağlık.. İslâm Öncesi Türk Tarihî ile ilgili bir program bekliyoruz sizden.. Şimdiden çok teşekkürler..

Sonunda aylardır beklediğimiz seri başladı. Çok güzel olmuş emeğinize saģlik

Zavallı şartlar altında program yaptığınız için teşekkürler. Sizi izlemek çok keyifli. Devamını bekliyoruz.

Hocam öncelikle merhaba 👋, konulara ve anlatım biçiminize hayran kaldım. 1. Dünya Savaşı'nın Osmanlıda yansımalarını , ermeni tehcirini ( soykırım mı değil mi ) , Kars Kafkas İslam Cumhuriyeti'ni ve bu Cumhuriyetin Türkiye Cumhuriyetine etkilerini anlatabilir misiniz.

Sadece Cumhuriyet tarihini okuyunca insan taraftarlaşabiliyor ancak o dönemde dünyada olan bitenlerle birlikte bakınca yapılan çoğu şey anlaşılabilir bir hale geliyor.

Herkesin emeğine sağlık yine çok güzel bir video olmuş.. İlker bey in de iyi olduğunu bilmek ayrıca güzel..

Hocam İshak Alaton'un biyografisinde bahsettiği Aşkale olayları hakkında ne düşünüyorsunuz kısa bir bölüm çıksa aydınlatıcı olabilir ne yazık ki internette sağlıklı kaynaklara ulaşamıyoruz. Saygılar.

Oh be haftalardır bekledik sonunda geldi. Hocam komitacı İlker sizi bizden soğutmaya çalışıyor. Emirlerinizi bekliyoruz.

Şu seri çok iyiydi ya, keşke ayrılmasaydınız arkadaşlar.

Ufkumu genişleten çok güzel bir video daha. O dönemin konjektürü zihinlerimize iyi yansıtıldı. Tek ve büyük bir eksiklik var. Neden azıcık bile olsa Türkçe ezan olayından bahsedilmedi? Halkın o dönemde demokrat Parti'ye destek sebeplerinden biri...

"Cemal Madanoğlu, çok enteresan bir tip" Demirkıratı izlerken benim de çok ilgimi çekmişti. Yaptığı her şeyi çok rahat anlatıyor

Merhabalar ESG hocamızla çekmenizi istediğim bir konu var. Muhafazakâr, kavramının kökenleri nelerdir. Mesela muhafazakarlar neyi muhafaza etmek istiyorlar? Türkiye’deki muhafazakarlık kavramı ile İngilitere’deki hangi yönleriyle benzeşiyor ya da ayrışıyor? Din ve muhafazakarlık neden iç içe ?

Selamlar , bir bölümünüzde de Moğol yayılışını inceleyebilirseniz muhteşem olur. Moğolların askeri üstünlüklerinin temelinde ne vardı ? İstila ettikleri yerleri nasıl kontrol altında tuttular? Devlet ve yönetim anlayışlarındaki diğer medeniyetlere göre farklılıklar nelerdi ? Bölündükten sonraki devletlerin ayrı ayrı çöküş nedenleri nelerdi ve süreçleri nasıl işledi ? Teşekkürler

İlker hocam, Allah seni bize bağışladı.

İnanılmaz faydalı bir bölüm olmuş. Bir kaç kez izlenmeli.

Son zamanlardaki en sevdiğim bölüm oldu. Harikasınız! Siyaset yapmaya devam!

Sonunda uzun bir bölüm. Teşekkürler Flutv Ailesi.🙏

çok güzel bir konu tebrik ediyorum. hocam ağzınıza sağlık.

Inanılmaz akıcı bir program olmuş gözümü kırpmadan izledim. Aksiyon filmi gibi.

Hocam incelerseniz ve cevaplarsanız çok sevinirim. Sizin çalışmalarınız içerisinde bir rolüm olmasını, size kişisel olarak bir yararımın olmasını çok isterim. Saygılarımla iyi günler dilerim. 9.10 da Hocam solculuk pek fazla dillendirilmiyor demişsiniz lakin özellikle Ali Fethi Bey ile İsmet Paşa arasındaki en şiddetli polemiklerine bakacak olursak "Solculuk" polemiği olduğunu görürüz. Ali Fethi Okyar, "CHP den de solcuyuz." dediğinde İsmet İnönü "yeni bir devlet kuran, devrim yapan bir partiden daha solcu bir parti nasıl olabilir?" diyerek Fethi Beyi eleştirmiştir. 17.01'de ise Demokrat Parti'nin Devletin kaynaklarını nasıl kendi destekçilerine aktardığını daha iyi anlamak için "Örtülü Ödenek" davasının kayıtları incelenilebilir. 23.06 da geçen Ömer İnönü hakkındaki haberler, Denizcilik Bankası soruşturmasına bir misilleme olarak yorumlanabilir mi? Celal Bayar'ın oğlu olan Refii Bayar'ın bu soruşturma yüzünden intihar ettiği söylenir. 25.00 da İsmet İnönü ve CHP sadece Tahkikat Komisyonu ile sıkıştırılmıyorlar. Söylemler öyle sertleşiyor ki iş artık şu noktaya varıyor. Adnan Menderes bir konuşmasında İsmet İnönü'ye ve CHP'ye hitaben şöyle diyor: "İdam sehpalarında can verenlerden hiç mi ders almazsınız?" İsmet İnönü de yanıt olarak şunu söylüyor: "Eğer idam sehpaları kurulursa altında kimin can vereceğini kimse bilemez." İşin ne kadar gerginleştiğini buradan çıkarabiliriz. 30.25 te Kenan Evren ve Milli Güvenlik Konseyi'nin kendini hukuken korumak için 1982 Anayasası'na geçici bir 5.madde ekletti. Bu maddeye göre 1980-1983 arasında gerçekleştirdikleri hiçbir faaliyetten hukuken mesul tutulamayacaklardı. Bu madde bayağı bir süre yürürlükte kaldı. 34.55 için bir ekleme yapmak istiyorum. Mesela İttihat ve Terakki'nin yönetim kadrosunun sivil ayağına bakarsak bu isimlerin de bir çoğunun Avrupa'nın en iyi üniversitelerinden mezun olduğunu görürüz. Mesela günümüzde de masum mu değil mi diye çok tartışılan Doktor Nazım, Sorbonne mezunu. Zaten İttihat ve Terakki'nin sivil ayağına baktığımız zaman başlangıç ülkesinin tamamen Osmanlı Devleti olduğunu söylemek yanlış bir tanım olacaktır. Biz de yanlış anlaşılan bir mevzuya çok öğretici bir şekilde deginmissiniz, minnettarız.

Bu linç kültürü git gide artmakta ve gerçekten çok rahatsız edici. ileride köreliceğini umuyorum. Bu içeriğin devamını bekliyoruz

Demokrat Parti dönemine dair Altan Öymen'in "Umutlar Ve Idamlar" kitabını (serinin diğer kitaplarıyla birlikte elbette) okumanızı öneririm. Kimse ne günahsız, ne de şeytan. Anlayana.

Hocam bize bahsettiğiniz bu konuları takip edebileceğimiz kitaplar da önerebilir misiniz ? Sizin yorumunuz da çok keyifli ve değerli fakat doğru kaynakları okuyup farklı bakış açıları yakalamak istiyorum.OKUMAK İSTİYORUM!!!

Türk tarihinde eğitim, medreseler, ilk üniversiteler, köy ensitüleri vb. konusunda bir video gelse güzel olabilir.

Emrah hoca herzaman olduğu gibi harika , ayrıca güzel aforizmalar vardı , fakat Marshall yardımıyla ilgili kısım geçiştirilmiş dışa bağımlılığın çok ötesinde bizi sadece ekonomik değil siyasi olarak da dışa bağlı kılan bu doktrine neden daha fazla değinmediniz ? Ayrıca darbelere götüren süreç harika fakat darbeleri teşvik eden manevi ve maddi altyapıya hiç değinilmemiş , Türkiye deki darbelerin sağlayıcısı otorite belli. Naom Chomsky’nin dahi kabul ettiği bu gerçekleri Emrah hocanın es geçmesi olmamış. Hocam Amerikada çok kısa bir süre geçirmeme rağmen sistemlerine hayran olmuştum , haliyle sizin daha uzun süre kalmanız sizde daha kalıcı bir etki bırakmış olabilir , fakat sizi takip eden ve okuyan onbinlerce insan var bazı gerçekler konuşulmalı , bunlar “komplo teorisinden” hallice teoriler değil , gerçekler. Saygılarımla.

Linç konusunda sonuna kadar katılıyorum.Burda bile yorum yaparken insan iki defa düşünme ihtiyacı duyuyorur.Umarım bir gün başka insanlar için de demokrasiyi ararız.

En iyi ve bilgilendirici bölümlerden biri olmuş.

Toplumun demokrat olması lazım! Günümüzde bile partilerin adı önemsiz dindar parti - dinsiz parti diye ayrıldığı toplumda ne demokrasisi hozom!

ESG Hocam süpersin yaa Demokrasi muhalefetteyken işe yarar cümlesi bi adama bu kadar mı yakışır

Hozom 43. dakikada söylediklerinizi Tropico'da yaşıyorum. oyuna her başladığımda tüm düşünce gruplarına eşit mesafede duracağım ve hepsinin sözünü dinleyeceğim diye başlıyorum. sonra seçim zamanı bir bakıyorum oylar %25 e %75 ile gidiyor ve dayanamıyorum. gelsin rüşvetler, gitsin lekeleme kampanyaları son çare ise suikast. Demokrasi zor bir şey

İkiye bölğnme fırsatı yakalarsa bölünür gerçekten efsaneymiş hocam 😀😀 yalnız sürekli bı köy enstitüleri ile alakalı takılıyorsunuz bir şey diyemiyorsunuz bunu bir araştırıp bir muammaya son vermenizi çok isterim yapın bir programda izleyelim

Süper :) Şu evde kaldığımız dönemlerde bölümleri arttırsak mı biraz :))

Emrah Hocamizi dinlemekte fayda var. Siyasi bir muhalif olarak onun s'siyaset konusmuyoruz' onermesine kesinlikle katiliyorum. Biz dedikodu yapiyoruz. Taraftar kulturu ile taraf tutuyoruz.. Siyaset bilimi cercevesinde bakmaliyiz. Olgular ve nedenleri ile irdelemeliyiz siyasi olaylari. Ulkesini seven insan boyle yapar..

Önce SnowRunner keyfini yaşadık şimdi de Hozomuzun darbeler serisi... Teşekkürler Flu TV

Önce beğendim birazdan izlerim ☺️☺️ Şimdi izledim daha da beğendim.☺️ Çok güzel olmuş. Devamını bekliyoruz. Çok teşekkür ederim. Cins kafalar...☺️☺️☺️

güzel olmuş, siyaset yapmadan siyaset anlatmayı başarmışsınız : )

doğu toplumları uzlaşmadan orta yoldan uzak , maksimalizm hakikaten büyük mesele hoca güzel tespit etmiş.

Hocam; köy enstitülerinin açılması ve kapanması sürecini inceleyen bir program hazırlar mısınız?

Paradigma yarattınız farkında mısınız :) bu program 10 milyon izlenince zaten kimseye bir şey olmaz , süper bir kıvama gelmiş oluruz.

- Mehmet Ali Birand'ın Anısına. Kral açılış :)

Tek kelimeyle harikasınız yine aydınlandık

Emrah hocam zaten bizim evin hocası gibi yakın hissediyoruz ama İlker hocam sizi çok ayrı seviyorum,antropoza girince merkez sağa ilgi duyan aydınlardan olmazsanız hep takipteyim

İlker bey, Emrah bey, Mustafa bey (özellikle Mustafa bey) ve sevgili Flu TV takipçileri. Bu konuyla paralel, Türkiye'nin ABD'ye ne zaman yaklaştığı, nasıl yaklaştığı, hangi anlaşmaları hangi tarihte yaptığı, Köy Enstitüleri, Akademisyenler, muhalefet ve o döneme geçerken neler olduğunu merak ediyorsanız Çetin Yetkin'in Karşı Devrim 1945-1950 kitabını tavsiye ederim. Bildiğiniz veya bilmediğiniz çoğu şeyin aslını öğrenebileceğiniz bir kitap. Saygılar.

Eski kuşak ölmeden değişmez bu ülke hala annem babam diyen bir toplum değişmez emekli maaşı bağlanan insanlardan oy haklarını alsın tüm dünyada toplumlar değişir

Türkiye'nin derin tarihi, bilinmeyenleri elbette çok ilginç fakat bi ispanya iç savaşı iyi gider "çanlar kimin için çalıyor" kitabından az buz bildiğimiz bi süreç ESG nin yorumunu dinlemek hoş olur.

Tarih harbiden buradan öğrenilmiyor. Hocam atladığınız o kadar detay var ki; videoyu çektikten sonra izleyip atladığınız yerler için yeni bir video çekmeniz gerekiyor. 1940'larda Türkiye mısır üretip satmaya çalışıyordu diyorsunuz. Ben sizin için bir google araması yaptım ve ilk bulduklarımı aşağıda paylaşıyorum. Dilerseniz 1923-1938 arasında yapılanları da bulurum. 1940'larda mısır satmaya çalışıyorlar dediğiniz için bu tarih aralığını aşağıya bırakıyorum. 1939 - Bursa Merinos Fabrikası üretime başladı. 1939 - Ergani Bakır madenleri İşletmesi hizmete girdi. 1939 - Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası üretime başladı. 1939 - İstanbul’da yabancıların işlettiği Tramvay ve Tünel tesisleri devralındı. 1939 - Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi. 1939 - Adana Elektrik Şirketi devletleştirildi. 1939 - Sivas’ta Demiryolu Makinaları Fabrikası kuruldu. 1939 - Aydın’da 4000 köylüye toprak dağıtıldı. 1939 - İstanbul’da kent içi ulaşım, havagazı ve elektrik dağıtımı yapacak İETT kuruldu. 1939 - Karabük Demir Çelik Fabrikası Yüksek Fırınları hizmete girdi. 1939 - Ankara Güvercinlik havaalanı açıldı. 1939 - Malatya iplik fabrikası hizmete girdi . 1939 - Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi. 1939 - Karabük Demir Çelik Boru Fabrikaları hizmete girdi. 1939 - İlk Türk denizaltısı Atılay Haliç’te denize indirildi. 1939 - Sivas - Erzurum demiryolu açıldı. 15 yılda yapılan demiryolu 3.000 km’ye ulaştı 1939 - Tekirdağ Şarap Fabrikası hizmete açıldı. 1940 - Raman dağında Petrol bulundu.. Milli Türk Petrol Şirketi kuruldu. 1940 - İstanbul Radyo İstasyonu hizmete girdi. 1940 - Ereğli Kömür İşletmesi kuruldu. Ereğli kömür ocakları devlete bağlandı. 1940 - Haliçte yapılan İkinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı. 1940 - Garp Linyitleri İşletmesi kuruldu. 1940 - Antalya - Manavgat - Konya karayolu açıldı 1940 - Şile enerji santralı hizmete açıldı 1941 - Gebere Barajı açıldı. 1941 - Türkiye ilk milli petrol şirketi Petrol Ofisi kuruldu. 1941 - Türk Hava Kurumu Ankara Etimesgut’ta uçak fabrikası kurdu. 1941 - THY Yurtiçi uçuş merkezlerinin sayısı 11’e çıktı. 1942 - Ankara Etimesgut’ta üretilen ilk Türk uçağı deneme uçuşları yaptı. 1942 - İlköğretim seferberliği başladı. 1942 - Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü açıldı. 1942 - Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu. 1942 - Atatürk Devrim Müzesi açıldı. 1943 - Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu kabul edildi. 1943 - Zonguldak-Kozlu demiryolu hattı açıldı. 1943 - Diyarbakır - Batman Demiryolu açıldı. 1943 - Seyhan barajı ve Regülatörü faaliyete geçti. 1943 - Sivas Çimento Fabrikası üretime başladı. 1944 - Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) kuruldu. 1944 - İzmit Klor Alkali Fabrikası hizmete girdi. 1944 - İzmit Selüloz ve kağıt Fabrikaları işletmeye alındı. 1944 - Ankara Etimesgut uçak fabrikasında çeşitli tiplerde 200 özgün uçak üretildi. 1944 - Mersin Limanı hizmete açıldı. 1944 - Gaziantep Havaalanı açıldı. 1944 - Fevzipaşa - Malatya ve Diyarbakır - Kurtalan demiryolları hizmete girdi. 1944 - Sakarya’da Ziraat Alet ve Makinaları Fabrikası üretime başladı 1945 - Köy Enstitüleri ilk mezunlarını verdi. 1996 mezun öğretmenden 1878 inin ataması yapıldı 1945 - Şirketi Hayriye (İst. Şehir Hatları vapur işl.) devlet tarafından satın alındı. 1945 - Türkiye Birleşmiş Milletler’e kurucu üye olarak katıldı. 1945 - İskenderun Limanı hizmete girdi. 1945 - Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı. 1945 - Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu kabul edildi. 1945 - Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti. 1945 - İstanbul - Londra ve İstanbul - Paris uçak seferleri başladı. 1945 - İlk yerli uçak motoru fabrikasının temeli AOÇ’de atıldı.. 1945 - Etimesgut Uçak fabrikası bünyesinde oluşturulan ARGE -Etüd Bürosu 16 ayrı tipte özgün uçak projesi üretti 1946 - İş ve İşçi Bulma Kurumu hizmete başladı. 1946 - İşçi Sigortaları Kurumu kanunu yürürlüğe girdi. 1946 - İstanbul - Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı. 1946 - Elazığ Tekel Şarap Fabrikası açıldı. 1946 - İkinci Türk denizaltısı YILDIRAY hizmete alındı 1946 - Raman-8 kuyusundan günde 450 varil petrol üretimine başlandı 1947 - İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu kabul edildi. İşçi ve işverenlerin örgütlenmesinin önü açıldı.. 1947 - Palu-Genç demiryolu hizmete girdi. 1947 - Rize Çay Fabrikası üretime başladı. 1947 - Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası hizmete girdi. 1947 - Etimesgut uçak fabrikasında üretilen uçakların aerodinamik testlerini yapacak Ankara Rüzgar tünelinin kurulmasına başlandı 1948 - Köprüağzı - Maraş demiryolu açıldı. Açılan son demiryolu hattı oldu; çünkü 1950’deki Adnan Menderes hükümetinden itibaren demiryolu yapımları durduruldu. 1948 - Çatalağzı Termik Santralı hizmete girdi. 1948 - Ankara Etimesgut’ta kurulan ilk yerli Uçak Motor fabrikası hizmete girdi. 1948 - Paris’te yapılan dünyanın en büyük havacılık fuarında Türk uçakları da sergilendi 1949 - Porsuk Barajı açıldı.. 1949 - Sümerbank Ateş Tuğla Fabrikası Filyos’ta açıldı. 1949 - Muş’ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği kuruldu. 1949 - Murgul Bakır İşletmeleri üretime başladı. 1949 - Etimesgut uçak fabrikasında üretilen uçakların aerodinamik testlerini yapacak Rüzgar tünelinin inşaat ve montajı bitirildi. (Bu yazı Mehmet Sağlam ve Mehmet Kurthan’ın çalışmalarından alınmıştır. 28/9/2018)

Veysi ve Nazıma yapılan darbeyi unutmadık unutturmayacağız!!!! Yaşasın Flu ve İfa kanallarının Kardeşliği !!!!

böyle devam... sevdik hocam. beklemedeyiz devamı gelsin

Hocam keşke bu konuda kitap yazsanız. Saatler yetmiyor dinlemeye😔

En güzeli de İlker'in sesini tekrar duymak.Geçmişler olsun

O kadar yoruldum ki Emrah Safa Gürkan ı anlamaya çalışırken bir an dikkatin dağıldığında sanki japonca yada başka hiç bilmediğin bir dilde konuşuyor sanıyorsun. arada kendimi dinlendirerek dinledim. başım ağrıdı. Mitralyöz gibi mubarek.

Ankara Fişek Fabrikası (1924) Gölcük Tersanesi (1924) Şakir Zümre Fabrikası (1925) Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925) Alpullu Şeker Fabrikası (1926) Uşak Şeker Fabrikası (1926) Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1926) Bünyan Dokuma Fabrikası (1927) Eskişehir Kiremit Fabrikası (1927) Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1928) Ankara Çimento Fabrikası (1928) Ankara Havagazı Fabrikası (1929) İstanbul Otomobil Montaj Fabrikası (1929) Kayaş Kapsül Fabrikası (1930) Nuri Killigil Tabanca, Havan ve Mühimmat Fabrikası (1930) Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1931) Eskişehir Şeker Fabrikası (1934) Turhal Şeker Fabrikaları (1934) Konya Ereğli Bez Fabrikası (1934) Bakırköy Bez Fabrikası (1934) Bursa Süt Fabrikası (1934) İzmit Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası (1934) İzmit Kağıt ve Kartın Fabrikası (1934) Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası (1934) Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1934) Isparta Gülyağı Fabrikası (1934) Ankara, Konya, Eskişehir ve Sivas Buğday Filoları (1934) Kayseri Bez Fabrikası (1934) Nazilli Basma Fabrikası (1935) Bursa Merinos Fabrikası (1935) Gemlik Suni İpek Fabrikası (1935) Keçiborlu Kükürt Fabrikası (1935) Zonguldak Taş Kömür Fabrikası (1935) Ankara Çubuk Barajı (1936) Barut, Tüfek ve Top Fabrikası (1936) Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936) Malatya Sigara Fabrikası (1936) Bitlis Sigara Fabrikası (1936) Malatya Bez Fabrikası (1937) İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası (1934) Karabük Demir Çelik Fabrikası (1937) Divriği Demir Ocakları (1938) İzmir Klor Fabrikası (1938) Sivas Çimento Fabrikası (1938) İlk Türk Uçağı NUD-36, Nuri Demirağ uçak fabrikasında üretildi. Bu fabrikaların büyük bir bölümü devlet işletmesi idi. 1933-1939 arasında Türkiye’deki devlet işletmelerinin sayısı 36’dan 111’e çıkmış. Bütün bu fabrikalar ve diğer sanayi kuruluşları sayesinde Türkiye’de 1929-1938 arasında ağır sanayi üretimi % 152 artarken toplam sanayi üretimi % 80 artış göstermiş. Artış; kömürde % 100, kromda % 600, diğer madenlerde % 200 olurken, demir üretimi sıfırdan 180.000 tona çıkmış, şeker üretimi 200 misli artmış. 1926’da başlayan şeker üretimi 1927-1930 arasında 5.162 tondan 95.192 tona çıkmış. Kurulan fabrikaları bugünün koşullarıyla değil, o zamanın koşulları ile düşünün. Küllerinden doğmaya çalışan bir ülke, düşmanlarından yeni kurtulmuş, savaşlarla bitap hale düşmüş, düşmanlarının çok gerisinde kalmış bir ülke. Kaynak: Sinan Meydan, AKL-I KEMAL, “Atatürk’ün Akıllı Projeleri”

Devamı gelsin Emeğinize sağlık 👍🏻

karantina iftar sonrası evde bir saatlik yürüyüşümde açtım izledim .ok güzel geldi. emeğinize sağlık

Sizlerden bi ricam olucak ilerleyen gunlerde vaktiniz olursa bu konular hakkinda bizi aydinlata bilirmisiniz?moda sarayda giyim daha sonrasinda fes nasil girmis insanlarin kafasina? osmanli saray mutfagi ve anodoludaki halkin beslenme aliskanliklarinda ciddi farklar varmiydi bugun ki gibi? saglicakla kalin emeginize saglik.

Tam da demirkırata başladığım dönemde yayınladınız. Çok iyi bir bölümdü lütfen devamı gelsin. Gelmezse toplanıp Twitterda linç edicez seni İlker.

ben bu dersi hacettepede aldım seçmele olarak yakın Türkiye tarihi diye geçiyordu tavsiye ederim

ses kalitesi bayağı iyiydi bu kadar iyi olacağını tahmin etmiyordum. ama İlker hoca da Emrah hoca da sanki hep linçleri ve kötü yorumları görüyorlar ve bizim söylediğimiz iyi şeyler uzay boşluğunda kaybolup gidiyor gibi hissediyorum.

Biz alıştık nekşflişte sezonun tamamen yayınlanmasına. Şu darbeler konusunun tamamını çat diye koysanızda hızımızı almışken izleseydik.

Abi süper program. Ilker ve emrah hocalar sizlere çok teşekkür ederim

Tek bir adam gelsin,elinde sihirli bir değnekle her şeyi düzeltsin diye beklediğimiz sürece olmayacak. Herkes yükselmeyi,gelişmeyi,öğrenmeyi ön plana koyacak ki bir şeyler değişsin. şu vaziyette şuurlu bir demokrasi hayal.

Selamlar ; Her zaman ilgi, genelde sevgi, bazen de eleştiri ile ama yine her zaman çok şey öğrenerek takip ediyorum. Darbeler serisi ilgi görürse Orta Doğu ve Güney Amerika'dan örneklerin de ele alınması çok hoş olur. Portekiz'in Karanfil Devrimi' ni özellikle merak ediyorum. İlker Hocam çok geçmiş olsun. Ne olur ikiniz de çok konuşun. Boş konuşmaktan yeğdir.

Keşke kuşları tilkiler yerine kuşlar değerlendirseydi ya da kurtlar sofrasına bir kuş davet edilseydi. Ne diyelim yine psikolojik kişisel tahlilerin teknik yorumlarla dengelenemediği bir bölüm izledik. Her şeye rağmen x kuşağını çabasından dolayı kutlarım. Z kuşağı teknik yorumlar dışındaki hiçbir yorumu dikkate almamalı. Neymiş küçük dokunuşlarla mükemmel olabilirmiş :D

"Acaba papyon ve ceketin altında pantolon mu var yoksa şort ya da pijama ile mi kayıt yapmıştır?" sorusu, çık kafamın içinden.

hocanın söylediklerini zor yakalıyorduk bir de ek bilgi altyazıları eklemişler. Zihin açan beyin yakan kanal: FLU TV

Lisede tarih dersinde inkilap demiştim ve tarihçiden hayatımın azarını işitmiştim ama ESG deyince sorun yok😂

Demokrat partinin neden bittigini anlatin lutfen ekonomik nedenler be sonuclarinin tarih siyaset disinda tutabilirmisiniz?

İlker hoca iyileştiğine göre ona karşı olan savaşımızda tam gaz yola devam edebiliriz.

Hocam bilmedigim bolumleri anlatiminizla ogrendim. Fakat bu bolumu cok karisik anlattiniz ve cok iyi bildigim bir konuyu sizden dinlerken neden bahsettiginizi bir turlu anlayamadim. Cok karistirdiniz her seyi birbirine

00:00 ile 52:46 arası muhteşemdi, elinize sağlık.

Kim derdi ki şurada yaptıkları muhabbetler gerçeğe dönecek.

Şu ilk ramazan gününde beni mutlu ettiniz ya.

Keşke darbe serisi tamamlansaydı ya.

İzleyici unuttu, siz unutturmuyorsunuz ki Nazım-Veysi mevzusunu. Ülkemizde gerçek olamayacak kadar güzel bir şey, Veysi, İlker ve Nazım gibi üç alakasız adamın beraber bir şey yapabilmesiydi. Olamadı da nihayetinde.